Bugünler de geçecek

Hem de nasıl geçecek biliyor musun? 

Yüzünde bitmiş tokadın

Boğazında düğümlenmiş cümlelerin

Acısının geçtiği gibi geçecek

Hiç de utanmayacaksın 

Yanağındaki kızarıklıktan

Buruk gülümsemenden

Alacaksın eline kalemini 

Yine karalayacaksın 

Üç beş cümle

Hatta birkaç başkaldırı ekleyeceksin

Bilmem kaçıncı kupandan 

Çektirdiğin taze kahveyi içerken 

Sokakları da unutmayacaksın 

Sayıp söveceksin düzene 

Ama en sevdiğin çikolatayı da açacaksın

İçtiğin kahvenin yanına 

Geçecek bu düzenin önünde 

At koşturanlar

Bugün derdine yandığın her şey

Kabuklarını soyduğun yaraların gibi

Kalbini yakan sözler gibi

Kanayarak geçecek

Ve sen hiç de utanmayacaksın 

Başın dik haykıracaksın

Özgürlük, özgürlük

İlle de özgürlük

Vurdukları kafesi parçalayıp 

Kaçacaksın 

Ve tökezleyecek atları 

Bu sefer eline geçecek imkanlar

İşte o zaman 

Bağıracaksın 

Özgürüm, özgürüm 

Özgürüz diye