Hafta sonları hep cazip gelmiştir herkese,

Şairlere bilakis; sabahlama ihtimaliyle koyun koyuna.

Tüm gece bir hiç veyahut her şey yapılabilir,

Geceler gizemden başka bir şey değil; sorma.

Bir çoğu uyuyarak dinlenir,

Geceler hep tehlikeli bilinir.

Alkollüsü, maddelisi, sapığı, delisi,

Oysa gecelerde onların bile esamesi silinir.

Saat 1 den sonrası öyle boştur ki sokaklar,

Arabaların sesi bile kesilir.

Gırtlağını kesseler şu köşedeki sokakta,

Sesin uzay boşluğuna değer, uykucuları teğet geçer.

Mesele de bu; ölümden korkan çıkamaz,

O ıssız sokaklara.

Ya bir şey kaybetmişsindir,

Ya da kaybetmek istersin bir şeyleri.

Nefretiyle ateş topu gibi yürüyenler,

Ruhu bedeninden çıkmışçasına boş bakanlar,

Görevi güvenliği sağlamak olan bekçiler dahi yoktur;

Giderler araçta veya bir otelde konaklarlar.

Kulüplerden çıkan insanlar görürsün,

Bazısı ayık, bazısı zil zurna.

Bazısı gider kendi evine,

Bazısı başkalarının evine, sevişmeye.

Belediyenin koyduğu çöplere kusanlar,

El yordamıyla evini bulmaya çalışanlar.

Oysa sabaha doğru, alkolün tesirinden belki,

Kuşlar bir başka cıvıldar.

İşkembecide çalışanların yorgun ve bezgin gözleri,

Bir tas getirip geceni bitirir.

Fosil yakıtlarla mücadele etmeli, yürümeli eve,

İnsanın itleri korumaz belki,

Ama yoldaki köpekler korur seni.

Başın nasıl okşanmadıysa öyle okşa başlarını,

İntikam alırcasına, kızının başını okşarcasına.

Anladığın dili, sevgiyi göster,

Havlamaktan anlamazsın, diğer köpeklere durumu o anlatır.

At yatağındaki boşluğa kendine,

Yarın var mı yok mu bilemezsin, bak keyfine.

Hep anlatmak istediğin kendin,

Kaybedince hayatını, biner değere.