google’da çıkmaz adımın karşılığı

nüfus dairesi arşivlerinde sızlanıp durur

sen

adımın ilk harfi gibisin

elleri açık hem bir uzak yol çağrışımı… 

bütün oyunlardaki

o mızıkçı bendim ey çocukluğum! 

şehre giden otobüslere el sallayan da 

koridor aralığı bir muavin koşturmacası hayat

ah senin ellerin miydi

dilenip durduğum?


/

gün sabaha dönmeden henüz 

yorgun bir yüzden düşen kelimeler biliyorum

dudak kıyısına yakışan

bir an durup şaşıran

devrilen ama yılmayan

yorgun kelimeler. 


/


rüzgarını yitirmiş bir ömürden 

mevsimsiz bir dalgınlığa akan bu yalnızlık halleri 

belki eylül geldi diyedir. 

oysa kapımdaki rüzgar gülünün 

defne dalına konan bir serçeye söylediği şarkı 

ezberimdeki bütün şarkılardan daha bir dokunaklı

hayır unutmadım

gitmeden kundaklayacağım mabedimi

dumanı gördüğünde ona kadar say 

sonra öp beni.



/

şiirim çok erkek

çok kadın

memleket meselesi sayarım

aşkın her halini.