Sevgili defter ve ya her ne idiysen sen. Rüzgar hasadını tamamlamak üzere,biçilen yalnızca ağaçların yaprakları değil,biz idik de. Şimdi artık uzağın bile uzak kaldığı bir yerde, beni terkeden ne varsa terkettiğim bir vaziyette buluyorum geceleri kendimi. Sevgili defter haricinde seslenecek başka kimsenin olmadığı bu ücrada geceleri sebepsiz uyanışlarımı da anlamlandıramıyorum. Bir hafiflik ki tüm yükleri bırakmanın değil,yüklerin bile benden el çekişleri gibi. İnsanı yaşatan ne su ne de ekmek ;istemek,ne olursa olsun bir şeyler istemek. İstenecek ne varsa törpüledi zaman,geriye kala kala rüyasından uyandırılan çocuğun hüznü kaldı.