Kullandığım ilaçların etkisiyle hafızam iyice cimrileşti. Geçmişim tozlu cam gibi artık net değil. Bu yüzden yeni bir alışkanlık edindim. Eski fotoğraf ve videolarımı izliyor, eski müzik listelerimi dinliyorum. Bunların hiçbiri yardımcı olmadı tabii bazı şeyleri hatırlamama. Ama daha güzel bir yöntem buldum. -Bilirsin çocukluğumdan beri kitapların altını çizerek ve kenarlarına notlar alarak kitap okurum- Eski kitaplarımı okumak. Daha doğrusu sadece altını çizdiğim yerleri ve kenarlarına aldığım notları. Ve bu sayede seninle çok önceleri yaşadığımız bir ânı hatırladım. Sen şimdi anımsar mısın acaba? Tolstoy'un çocukluğum kitabında altını çizdiğim bir yeri okumuştum sana. "Yalnızca derinden sevebilen insanlar derin acı duyabilirler, fakat bu insanların sevme ihtiyacı acıya tepki oluşturup dindirir. Bu yüzden insanın ruhu bedeninden daha uzun ömürlüdür. Acı hiçbir zaman öldürmez." Mimiklerin bile oynamadan şöyle söyledin; “Tolstoy ezbere konuşmuş.”Senin benden de küstah olduğunu o gün şaşırarak ve sanki makamımı kaybetmiş kadar üzülerek anlamıştım. Çünkü tanıdığım en küstah insan bendim o zamanlar. Bunu annem babam ve tüm sülalem de tasdik ederdi. Ben soyumuzdaki en sevilmeyen kişiydim. Kalabalık aile toplantısında namaz kılmak için izin isteyen Ercüment amcaya hem karını aldatıyorsun hem namaz kılıyorsun demişliğim var mesela. Ama sen benden de küstahtın. Tolstoy'a laf söyleyebilecek kadar hem de. Bilirsin ben Tanrı’ya inanırım ve çok da severim onu. Ama şunu da bil. Benim için önce Allah, Kur'an, sonra sevdiğim yazarlar gelir. Onlar da kutsaldır benim için. Onlardan birine laf söylemeni kaldıramamıştım bu yüzden.

Bahsi geçmişken sevgili sülalem Allah'a olan inancımı da küçümser, inanmazlardı. Hâlbuki kendimi bildim bileli ona inandım ben. İnsan ırkından daha akıllı, daha güçlü, daha kudretli bir şey olmalı. Tüm sorularıma cevap verecek biri olmalı çünkü. Aynı zamanda Tanrı iyi bir yazardır. Ben çok severim mesela Kur'an'ı. Güzel kitaptır. Ama İncil mi Kur'an mı dersen İncil’i tercih ederim. Çünkü Kur'an daha çok korku temalıdır İncil ise sevgiden bahseder. Kur'an'ı daha çok sevenleri de anlıyorum aslında. Çünkü korku en yoğun hissettikleri duygu. İnsanlar doğar büyür Allah'tan korkar, devletten korkar, anne babasından korkar, öğretmenden korkar, toplum ne der diye korkar. Böyle böyle korkarak yaşıyorlar işte. Ama ben Allah'tan korkmam mesela. Babannem duysa bunu başlar tövbe haşa sümme haşa diye bana cık cık etmeye. Ama bu öyle bir şey değil. Mansur gibi belki de benim durumum, bilirsin işte el hak meselesini. Ben Allah'ı çok severim o da beni sever. Eğer onun sevmediği bir şeyi yapmıyorsam o beni cezalandırır diye değil bana küsmesin beni hep sevsin diye yapmıyorumdur. Sevgisizliğe gelemediğimden işte. Sen de böyle yaptın hep bana. Beni sevgisizlikle terbiye ettin. Ben çok şımarıktım belki haklısın. Yine de deneyemez miydin? Belki de denedin olmadı, bilmiyorum. Bizden ancak yaz dizisi olurdu zaten. Ben bilim kurgu severim sen macera. Ben şiirleri severim sen romanları. Farklılıklarımızla gökkuşağı oluruz diye düşünmüştüm ama biz uyumsuz bir renk cümbüşü olurduk, biz rezil olurduk. Yedi düvel bizi konuşurdu. Olmadığı iyi olmuş yani. Senden sonra çok aşık oldum, seviştiğim, eğlendiğim çok insan oldu ama evlenip çoluk cocuğa karışıp annemi ve toplumu memnun edemedim. Babam şikayetçi değil gerçi, bu çatlağı kim alacak zaten diye düşünürdü hep. Hiç aldırmadım onlara ve topluma. İyi bir öğretmen oldum, pırlanta gibi çocuklar yetiştirdim. Beni yetiştirdikleri gibi değil, olması gerektiği gibi yetiştirdim. Her zaman dürüst olmalarını, direnmelerini, kimseye muhtaç olmamayı öğrettim onlara. Muhtaçlığın sadece maddi olmadığını, kimseden sevgi dilenmemeleri gerektiğini de öğrettim, her zaman ayaklarının üzerine basan, asalak yaşamayan bireyler olmaları gerektiğini de. Onlar kurtaracak geleceğimizi inanıyorum buna. Birkaç gün sonra seçim var. Belki de bayram olarak kutlayacağız bu günü. Bu çocuklar verecek bize bayramı. Biz yetişkinlerin yaptığı yanlış seçimleri onlar düzeltecek. Bizim şarkımızı da marş edinmişler: "Sana söz yine baharlar gelecek."