zamanı değildi henüz
bu yağmurların
ben evine girdiğim zaman
düşmeliydi ilk damla, durmalıydı zaman
melodiler fısıldadı annemin kulağına
derinden tüterdi yaş toprak
bahçem balık kokusuyla dolardı
böyle yağmurlu günlerde
kediler üşüşürdü pencere pervazlarına
balıkçı ve mısırcı adamın oğluna
ballı dutlar yedirirdim, yalnızdım
dizlerimde kabuksuz yaralar, geçmeyen
renkli ağaçları ve kedileri özledim
fakat ben en çok yolları gözlemeyi severdim
gelecek orada beni gözetlerken
hiç büyümek istemezdim