Geçmiş!

Geçtin mi sahiden?

Kurudu mu pencere önü menekşelerin?

Kapıların kapandı mı bir bir?

Hiç aralık bırakmadın mı yedi yaşlarına

İkişer ikişer çıktığın merdivenlere

düşürdüğün saç lastiklerini bulamadan,

Öylece kapattın mı mişli geçmiş zamanı?


Hani o bir gülüşün vardı

Kahkaha mıydı adı can suyu muydu

Yerine eksik tebessümler koyup,

Kulaklarını tıkadın mı?


Tükenmemiş kalemlerin vardı

Zamanını yetiremediğin

Çöpe atarken ellerine bulaşan mürekkepler yıkayınca çıktı mı?


Geçmiş,

senin rüyalarında gelecekler vardı.

Kaldı mı onlar da kapıların ardında

Geçmeyen karın ağrıların da mı kalmadı?

Geçmemiş bunca şeyi nasıl sığdırdın içine?

Adını kim koydu senin geçmiş?

Bak işte hiçbiri geçmemiş.

Dokunsam kanayacak yaraların

Geçmemiş.