Bir şeyleri arıyor oluşum mu korkuttu seni?

Söyle.

Korkmana gerek yok, aradığım sen değilsin.

Beni kırmaktan korkuyor gibisin. Korkma.

İnsan nereden yara alacağını kendi seçer.

Yara almaktan mı korkuyorsun?

Hakkın var ama endişelenme alışacaksın.

Hiç orda olmadığımı farkedeceksin çünkü.

Olanlar değil olamayanlar yaralayacak seni.

Ama bunun iyi yanı ne biliyor musun?

Bir boşluğu iyileştirmeye çabalamayacaksın. Bir boşluğun dolma ihtimalini kaçırmış olacaksın.

Bunun neresi iyi diyeceksin belki de. Söyleyeyim.

Alışkınsın buna.

Çok mu iyiyim sence? Çok mu zayıfım? Çok mu güçlüyüm? Çok mu hastayım? Söyle. Neden korkuyorsun? Neden bu kadar öfkelisin bana? Beni ne kadar hırpalarsan hırpala sana öfkelenmeyeceğim. Çünkü insan nereden yara alacağını kendi seçer.

Üzüleceğim, çok üzüleceğim ve yine senin yanında ağlayacağım bir gece vakti.

Uzaklaşacağım senden, planlarımda sen olmayacaksın ama yine seni arayacağım sabaha karşı, gelip beni alır mısın diye.

En çıplak anında ben olacağım yanında, sarılacağım sana.

Daha çok öfkeleneceksin bana.

Arada bir gideceğim ama her çağırdığında tekrar geleceğim.

Artık yüzüme baka baka canımı yakacaksın. Hiç bir şey söylemeyeceğim. Daha çok öfkeleneceksin bana.

Ama ben sana öfkelenmeyeceğim.

Öğrenmem gerekeni öğreneceğim.

Asla hayatında olamayan birine sığınmak zorunda kalacaksın her çocuk olduğunda. Çok zayıfladığında.

Ne var biliyor musun, işine geldiği gibi hareket etmen işe yaramayacak. Beni çıkaramayacaksın sisteminden.

Belki birkaç yıl geçecek, görüşmeyeceğiz. Bana geleceksin yine. Kalabalık yalnızlığını taşıyamadığında. Eksilmiş olacağız. Ben orda olmayacağım. Yetineceksin bulduğunla. Sen daha bir çekingen olacaksın. Büyümüş olacaksın, biraz.

Bense hala içimde bir yerde bir sızıyı saklamaya çalışacağım. Çok iyi biliyor olacağım, neden ? Neden o kadar perişan haldeydim. Neden kendime saygım yokmuş gibi oradaydım. Neden şimdi buradayız hala.

Biz hiç bir zaman birbirimize iyi gelmeyeceğiz. Ne zaman düşmeye karar verirsek birbirimizi bulacağız.