Gecenin 4’ü
Birazdan sabah olacak
Yollar kimsesiz
Kadıköy sessiz
Hava belki soğuk
İşlemiyor ama
Cehennem sıcağıydı
Bilemedim o zaman
Nasıl uyuduğumu bilemediğim halde uyandığımda
Üstüne bir de güneş yakmıştı
Yanan suratımla etrafa bakarken
Köpekler her bir yanda oturmuşlardı
Eve döndüm
Bırak bu işleri dedim
Bir Bilet
Bodrum’a
Orası çok daha sıcak olduğuna göre
Cehenneme ek bir ısıtma yapıyordu
3 sene alevlerle piştikten sonra
(3 değil, 1,5 ya da 2)
Dedim dön İstanbul’a
Cehennemim çok şükür ki
Aynen hızla devam ediyordu
Yanmaya sevinir mi insan
Yanmak olmadan pişer mi insan
(Aklı terk ederse daha çok ve daha fena pişer)
Pişmanlık pişmekten mi gelir
Hala yanarım ara ara
* * *
Ordan oraya ordan oraya
Ateşlerde dolaştım
Gitmek istedim gidemedim
En fazla Bodrum’a gittim
Seni burada tutan bir şey var
Bir gün öyle bir yangın oldu ki
Dedim daha ötesi yok
Git yat aşağa
Derken kaset sarmaya
Film oynamaya başladı
Mucize bu gördüklerim mucize
Her şeyin bir anlamı var
Hava senle açıyor
Senle kapatıyor hava
Bakıyorsun gördüğün sen oluyorsun
Görünen sen oluyor sana
Hep birlikte oluyor hepsi
Sen nasılsan öyle oluyor
Böyle böyle dolaşırken zamanda
Gideyim börek alayım dedim
İnanıyorum ama bilmiyorum neye inanıyorum
Caminin önünden geçerken
Yeşil ışıklı tabeladan şu ayet geçiyordu:
“Küçümseyerek surat asıp insanlardan yüz çevirme
ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme!
Çünkü Allah hiçbir kibirleneni, övüngeni sevmez.”
Burada laf bana düşmez.
Hisse,
Düşünüp anlayana.
Sonra bakışları bakışım olan birine rastladım.
Bu da tesadüf değil,
Gittim, oturdum yanına.
Upuzun ve hatasız ve ilhamlı ve nefes kesici,
Başı ile sonu arası bir A4 uzunluğu cümleler söyledi
Baştan sona anlattı hikayeyi
Öyle kapılmıştım ki akılda bile tutamadım
Hala da çoğunu hatırlayamam
Söylediği şuydu:
- Kuşkusuz kıyamet kopacak
İşte bu inançtır,
Seni kurtaracak olan
Zamanı boş geçme, aktif ol
Faydalı işler yap.