dillere pelesenk olmuş kışlardan 

yeni filizlenen bahçelerden geçer gibi geçtin de

yakalayamadıklarını cıvıldatan baharlarda 

ses tellerini aramak için 

esintinin dinmesini mi bekledin


gidiyorum diye kestiğin sert ahkâmlarda 

uzuvların parmaklarına kör kesilmişken

kapıların içeriden kilitli olduğundan mı yakındın


her köşeyi bir bir dolandın da

son köşenin son olduğunu bilmeden mi durdun 


tamam dediğin yerden vuruldun da

destansı yaşadın mı sandın


geçti artık

o kör kurşun

seni teğet geçmez

sanrıların senden daha görünür

sancıların daha dik