“Mademki sen bensin,

Ben de senim,

Nedir bu senlik benlik...

Gel, ne olursan ol, yine de gel”

Hayretler içinde bakakalsın gözlerim.

Sen gel, işte öyle bir gelişle gel.

Öyle sıradan bir misafir gibi değil,

Bendeki seni yurt edinmek için gel.

Dünyada cenneti arayan bir seyyah gibi,

Sergüzeşt-i hayatını bir ömür anlatmak için gel.

Dertten ağlayan, efkar müptelası gibi değil,

Mazi-yi adiyyemi hayra yormak için gel.

Umudunu haramilere kaptırmış beni,

Aşkım kevserinde umuda doyurmak için gel

“Şu toprağa sevgiden başka bir tohum ekmedim ki hiç...”

Nesli topraktan varlığımda açan çiçekler gibi gel.

“Hadi ben bensiz geleyim,

sen sensiz gel.

Durma, çabuk gel, gelmem deme sakın.

Ne evet demek yaraşır sana, ne hayır.

Senin şânına sadece gelmek yaraşır.

Senin şânına sadece gelmek yaraşır.

Gel, ne olursan ol, yine de gel.”

 

İBRAHİM ÇALIŞKAN