Aşkın orada, o anda, tereddütsüz bir şekilde havada asılı kalacağını,
Bunu en net çıplaklığıyla,
Bütün renk tonlarıyla,
Ve bunu beklediğimiz tüm zamanlar adına göreceğimizi biliyorum.
Aynı yerden katmanlarımızı ilmek ilmek işliyoruz.
Katmanlaşıyoruz.
Kendimizi katmanlaştırıyoruz.
Benim insanım,
Karşılıklı gör’üşeceğimizi, aynı duygularla, aynı yerlerde hissedeceğini biliyorum.
Birebir aynı hassasiyet ve özveriyle,
Ve en çok özlemle,
Kendindeki yerine özenle beni ve beni ben yapanlarla yerleştireceğini biliyorum.
Birbirimiz için hayatı cebimizde biriktirdik, açıp tek tek dökmeyi bekliyoruz.
Bizi şekillendirenleri,
Ve en çok da bizim şekillenmeyi seçtiklerimizi göstermeyi istiyoruz.
Her anımı kendim için yaşarken senin için de yaşıyorum aynı anda,
Sen de bana yaşıyorsun orada.
Doğru zamanda doğru yerde gel bana.
Ben en doğru yolumda, en çok hissettiğim yolda yürüyor olacağım.
Sen de yolunu kaybetmeden en çok kendini dinleyerek yürü yolunda,
Kendimizi gerçekleştireceğimiz yolun bizi yanıltmayacağını biliyorsun.
Saptığında da korkma, seni oluşturanlarınla bekliyorum.
Buluşuruz,
Yolumuzda.
Tüm perspektiflerini al, kültürünü, çocukluğunu, umutlarını al gelirken.
Seçilmiş bir demet oluşturacağız benimkilerle.
Tüm fraksiyonlarına ayrılmış,
Ve sonra yeniden toplanmış bir bütün nasıl oluşturulur,
Ve bu sürdürülebilir nasıl kılınabilir,
kanıtlayacağız, kendimize.
Ruhlarımız o zaman sakinleşecek.
Dinginleşecek her yerdeliğimiz,
Tek yerdeliğimiz kalacak.
Bunu sana yağmurlu bir günden yazıyorum,
Senin de topraklarına yağmur yağdığını
En azından içinde bir yağmur tutturduğunu
Bu cumartesi sabahı hissediyorum
Yalnız değilim, yalnız değilsin
Baktığım tüm yerleri, ve baktığım türleri toplayıp vereceğim sana.
Tüm olasılıklara, tüm denklemlere kendimi açacağım
Sen de tüm matematiklere kendini kat.
Kendinden kat.
Sentezimizden yaşamlar oluşturacağız,
Dilediğimiz formlarda.
Senin anlamını ilk görüşte anlayacağımı,
Ve doğru anın bizim için kurgulanacağına söz veriyorum.
Çünkü hissediyorum.
Anlatınca anlarsın...