İnsan kendisi sabit bir hayat çizgisindeyken gelecekte takılı kalmaz mı? Geçmişte yapmış olduklarının pişmanlığı mı insanı geleceğe doğru koşturur? Oysa biz yaşam çizgimizde sabit duran noktalardan ibaretiz. Gelecek sakin bir şekilde bize yaklaşırken biz acele adımlarla çeşitli hayat engellerine çarparak geleceğe koşmaya çalışırız. Halbuki hayat bize o engelleri kaldırarak geleceği yönlendirmiştir. Herkes kendi iç dünyasında koşar adımlarla geleceğe doğru ilerlerken dışarıdan gülücükler saçıp sakin adımlar atıyor gibi gözükür. Tıpkı ördek metaforu gibi. Kimse kimsenin gölün altında çırpınan adımlarını bilmez. Başka kişilerin hızlı hayat akışı sizi geride kalmış hissettirmesin.Yavaş yavaş ve adım adım ilerlemekten korkmayın. Anı yaşayarak ilerlemek size çevresel bir farkındalık kazandıracaktır. Görün, dokunun, koklayın, hissedin. Geçmişinizle eski birer dost, geleceğiniz ile tanışacak birer arkadaşsınız. Onu korkuyla değil, güvenle ve anı yaşayarak karşılayın.