Bir an önce büyümek istiyorum günlük. Bak, 1 ay kaldı 17. yılı devirmeme. Şimdiyi özlemle anacağımı bilmeme rağmen büyümek istiyorum. Merak ediyorum 10 yıl, 20 yıl sonraki beni. Nasıl biri olurum yıllar sonra günlük? Hâlâ kalem gezdirir miyim mesela senin üzerinde? Yine ağlatır mı beni, çocuk bedenlerden çıkan kanlar? Yine sever miyim yazmayı? Kim kalır yanımda? Hıh, 70'lik plak mı? Kimi kaybederim yıllar sonra günlük? Kaç kez gülerim? Kime aşık olurum? Kim inandırır beni kalbimin taştan olmadığına? Siyah olan her şeyi severim bilirsin. Peki yine aynı iştahla mı satın alırım siyah olan herhangi bir şeyi? Mora, sarıya, turuncuya, beyaza yine göz devirerek mi bakarım? Bilinmezliklerde hep önyargı vardır günlük. Yine bu kadar soğuk mu olurum? Gülümsetmez mi beni de, ekşi suratlı bir bebek? Hâlâ rol mu yaparım mesela? Hâlâ saklar mıyım gökkuşağı renklerimi? Bütün ömrü sahillerde geçen bir insan mı olurum? Nefes aldıkça kaç kalp daha kırarım günlük? Yılar sonra babamın mezarını sularken mi bulurum yoksa kendimi? Ya da kucağımda bana "Anne" diyen minik homo sapiense şaşkın şaşkın bakarken mi? Dizi klişelerine uyup, kedisiyle yaşayan yalnız bir kadın mı olurum yoksa günlük? Olgunlaşır mıyım, yoksa hep 17'im de mi kalır düşüncelerim? Kaç kitap daha okumaya yeter ömrüm? bilmiyorum. Ve bilmedikçe de merak ediyorum.

Bu soruların cevabını sadece zamanın verebilecek olmasına da ayrı yanıyorum. Kesit istiyorum geleceğimden günlük.