Belki evini aksatır bir martı,
Vapurlar içime yetişmeden denizlere küser seferlerim,
Yaşamın akıntılı yerinde avlanır zamanım,
Çirkinliğimle kırılır her sabah gökyüzü,
Polisler vurur beni, kayıtsızlıktan yaşarım,
Taarruza geçer hislerim, alır götürür evimden uzaklara
Pencereden intihar eder ansızın kasımpatılarım,
Annemin kokusunu sürünmüş gibi bir orman geçer içimden ansızın,
Yokluğunu belli etmez şimdi komşularım,
Geçici yalnızlıklar giydirir kimi zaman kitaplarım,
Sokaklarımda can verir iktidarlarım,
Sokaklarımda yaşar kimsesiz ihtilallerim,
Ben yine her akşam gözlerim onu
Gelecek gibi koyarım çayını, açarım radyodan sırası gelmeyen türküsünü.
Sererim döşeğini, yakarım sobasını.
Sanki her sabah uyandıracakmış gibi beni, uyuturum çocukluğumu.
Gelir değil mi annem gün geceye kavuşmadan?
Ben kitabımdaki karakterlere inanmadan,
Çiçeklerimi soldurmadan,
Kendi evimi ateşe vermeden gecenin geç vakitlerinde,
Mezarına serilmeden yarı canlı bedenimi,
Dinler mi beni tekrar?
Gemi boyu direklere daha asmadan ruhumu.
16/06/2022
01.14
Bandırma