Gelirsin diye topladım rengarenk çiçek tohumlarını

Gelirsin diye buğdaylar serptim camların önüne

Sen seversin kırlangıçları

Gelirsin diye kırılır iki lafın ince beli

Ve iki lafın denktir hüsnü aşk destanına

İki lafinin birinde bana yer verirsin diye tüm bu kulak kesilmelerim

Sağırım gelmiş geçmiş tüm seslere

Türkülere bile

Oysa türküler ağlatır halden anlar senin yerine


Uzanır da ellerin siler gözümün paslı yaşını

Ellerin uzanır diye benim tüm hüzünleri heybeme toplayışım

Hem de onlara gözün gibi bakışım

Sana da olduğu gibi

Henüz olamadığı gibi

Sana gözün gibi bakacağımı bil