Dökük duvardan atladığım

hemde korkusuz,

senin bahçelerindi

Soluk soluğun ısrarlı elleri aranmaklı

Biraz sökük ama üstümde iyi duruyordu gençliğim

İkimiz arasında ne işi var virgülün

Gel artık sarıl bana. 

Kırık tırnaklarına bahaneler

ve görgü tanığı ararken

Kimseleri bulamadın değil mi, 

Oysa Mahşer yeriydi yastığın. 

Çatlamış bir ayna

Uğursuzluk getirir derler ama

bekler durur sonsuz saatlerin koynunda

Durur ki duyulmasın ağlaması

Aynalar ağlarmış geceleri

Ben duydum. Bunları, göz yaşlarını

Vallahi ben uydurmadım. 

Küf dedin kazıdın kalbinin duvarlarını

Kazıdıkça çıktı ortaya, 

Suçlu komşular değil ve kentsel dönüşüm

hıçkıran senin çocukluğunmuş

Üstümden biraz zaman geçti

Biz yanlış atlara yatırmışız bahsimizi

Hiçbir şarkıda geçmiyordu artık 

ellerinin hissizliği...