Bir kız çocuğu gördüm.Köşe başında elinde mendil satarken.Akşam karanlığı çökmeye yakın.Hafif soğuktan kızarmış yanakları. Dünyalar tatlısı.Şımarmaya ve nazlanmaya uzak kalmış bir yaşamı vardı.Tek derdi elindeki mendilleri bitirmek ve biran önce eve gitmek.Ürkek ve utangaç bakışlarıyla herkese aynı soruyu soruyor ; bir mendil alır mısın abi ,abla?

Bazıları bundan rahatsız oluyor, yaka paça dışarı çıkartılıyor.Bazılarıysa elinden ne geliyorsa yapıyor.Kimi, onu düşünmüyor kahvesini yudumlarken ; rahatsız oluyor hiç suçu olmayan çocuktan.Kimisi ise küçükte olsa hayata tutunmasına yardımcı oluyor.Bir tebessümle satın alıyor mendillerini.Ama asıl sorunun kimse farkında değil.Küçük çocuk neden bunu yapıyor ya da neden bunu yapmak zorunda?İmkansızlık mı yoksa yapmak zorunda olmak mı?Hangisi? Bunu yapmaya zorlayan anne ve babalar mı?Yoksa sahip olduğu yaşam mı?

Herkese göre farklı bir cevabı olan soru yine.Benim cevabım belli az çok .Sahip olduğumuz vicdan bizi diğerlerinden farklı kılar.

Peki sizin cevabınız ne olurdu bu sorulara ?