Gerçekler her yerdeydi
Uçarken aşağı bakamayan kuşlarda
Yüzümüzü donduran rüzgarda
Ağaçlar ve öfkeli yapraklarında
Soluduğumuz havada
Bitkin ve çaresiz gözlerimizde
İçtiğimiz suda
Siren, ambulans, helikopter sesleri
Ardından müthiş bir sessizlikte
Görebiliyorduk gerçekleri
Hissedebiliyorduk damarlarımızda akan kanda
Maalesef ki dostlarım
Uzak değildi gerçekler
Peki neden
Neden
Sokakta yürürken gülen insanlar gördüm
Gülmenin kendisi bile utanıyordu onların yüzünde yer almaktan
Nasıl olabiliyordu
Gerçekleri onlar da görmemiş miydi
Yürekleri taştan mıydı
Taşlar yığıldı insanların üzerine
Taşlar inat etti kalkmaktan üzerlerinden
Onların yüreği taş değil
Onlar yüreksiz
Gerçeklerin ağırlığından olduğum yere yıkılacağım ve bu sefer ben yıkacağım taşları
Deleceğim dağları
Geçeceğim geçilmez yolları
Bu gerçeklerle
Gerçekler öldürüyor beni dostlarım
Bu coğrafya bunu hak etmedi
Taşın altında kalan karınca bunu hak etmedi
Işık olsun diye doğan güneş hak etmedi
Bu gerçekleri...
Dostlar,
Uzak değil ölüm
Ölümde vicdan, ahlak aranmaz
Ben insanlarda aradım
Bulamadım..
Ben kırılan taşta gördüm vicdanı
İnsanda göremedim
İnsan insana bunu yapar mıydı
Gerçekler buradaydı evet buradaydı
Hâlâ burada
Ve hep öyle olacak
Siz de hissedeceksiniz
Kainat da hissedecek
İnkar edemezsiniz
Anlamıyorum ey dostlar
Her şeyin üzerimize yıkıldığı
Evet her şeyin
Bu günlerde
İnsanlar da üzerimize toprak
atıyor
Öldü yüreğim
Daha fazla gerçek görmemek için