Yaşamadığın bir anın özlemi, gerçekliğin dışında düşlerine yansır. O yüzden gerçekçi bakıyorsan hayata düşleri bir kenara bırakmalısın. Ancak düşlerini de bıraktığın kenarda tozlandırmamalısın. Sevilmek istiyorsan sevmeyi bilmelisin. Özlemek istiyorsan o anı yaşamalısın. İnsanların hayatlarında güzel anılarda yer edinmek istiyorsan, düş yerine gerçekleri yaşamalı ve yaşatmalısın. Yoksa yoldan geçen herhangi birinden farkın kalmaz. Kuru gürültüyü dışarıda herhangi bir bankta otururken yanına ilişen bir insanla da yaparsın. "Farklı olan herşey güzel değildir ancak güzel olan herşey farklıdır" düsturunu ilke edinirsen, gerçeklere kapını aralarsın, işte o zaman özlemin ne olduğunu, anın sana kattıklarının farkına varırsın. Çünkü güzeli farklı açılardan yakalarsın. Ne diyor şair;
"Sen bana ışık ver yeter
Bende filiz çok..."
İşte asıl gerçekliktir ışıkla filizin kavuşması. O zaman düşlediğin meyveleri elinde tutarsın.