Hayatın bir sahne oldugunu biliyorum,

Perdelerce ayrıldığımızı,

Köstüm değiştirir gibi kimlikler edindiğimizi

Yarım diye ötekine yapıştığımızı biliyorum

Yapıştırıcı ile yapıştırmış oldugumuz kimliklerin asıl sahibi değiliz

Değişmez değişkenlikte sıkışmış cam duvarların arasında sandığımız özgürlükte özgürlük değil.

Baktığımız bu deniz de edindiğimiz bu deneyim de...

mavi aslında mavi değil

Herbir madde birbirinin yansıması ve karışması

Bugun sahip oldugum bu hastalık bile kalıcı değil.

Özlemini duyduğum şey de on dört günün sentezi

O bile sadece değil

Galeri de bulunan 900 fotoğrafta benim değil

Her bir anının içinde bulunduğum hikayelerinde sahibi değilim

Yazdığım bu satırlarda,

Sahibi olmadığımız her bir duygu da

Geçiciliği bu kadar içime sindirmiş olmamda kalıcı değil.

Rahatsız edici kahkalarım deli dolu yaşadığım aşklarımda bir sonrakinden sonra o kadar da gerçek değil

benliğime şiddetle soktuğum bıçak gibi kanatmaktan zevk duydugum travmalarım da kimseye ait değil.

İşte böyle

Kimse, değil

Hiçbir şey hiçbir zaman hiçbir şekilde değil. Benliğimde kesinlikle reddedilmiş olan bu yaşananlar aslında birer yaşam da değil.

Hayatın bir sahne oldugunu,

Perdelerce ayrıldığımızı

Rolün süresine göre var oldugumuzu biliyorum.

Böylece varoluş sancısından, eti kemiğinden s

ıyırır gibi sıyırıyorum