Anlam vermek zorunda kalmışız gibi her şeyde ve her yerde bir ben aradım 

Bu izli cümleleri kaybetmek amacıyla insanlarla selamlaştım ve gözlerime baktım

Üşüyün en yüce dağlar ve balya girmemiş oram ağlar

Yeni kelimeler türetilen yerlerde benziyorum biraz renkli simli görsellere ve ismini yazıyorum kocaman

Arkası karanlık ama görmüyorum

Senin gülümsemen bir anda benim gülümsemem

Periyodik tablolardaki elementler şahit atomu ben parçalamadım 

Parçalama yeteneğim olsa önce kendimi 


Var olma hissiyle ve hep kalma isteğiyle yanıp tutuşurken ölmeyi beklemek gibiydi hayat 

Ya da sevdiklerinin ölmesini beklemek veya onlardan önce ölmeyi yeğlemek

Çok da bir şey hissetmek olmadan dağları delmek ve bulutların arasından kopan aydınlıklara kulak kapamak

Kolu ezilen işçiye üzülmek ve içten içe hakkını aramak onun

İçindeki gökkuşağını göstermek

Keşke yaşam bu kadar olmasaydı

Keşke yaşam bu kadar olmasaydı

Keşke yaşam 

Başka türlü bir şey olsaydı.

Mutluluk hormonunu çıkarıp gösterebilsem senin gibi bir şey olacaktı

Üzülür müydün öyle bir şey yapsam

Anlar mıydın beni 

Mesela seninle konuşsam

Bakarak anlatsam derdimi ama anlatmama telaşıyla tutuşurken içim

Yazarak anlatsam anlar mıydın?

Yağmur yağıyor bak desem mesela

Bana sarıl demek istediğimi anlayıp 

Gelip sarılır mıydın sıkıca

Beni öldürmeni istesem

Sevginden kaçar mıydın yoksa aşkından onaylar mıydın?

Yoksa nefret dolu gözlerle izler miydin beni

Sana kendimi açsam uçar gider misin yanımdan?

Yoksa ağlar mısın benimle ölen kedim için ve henüz ölmemiş yakında ölecek olanlar için 

Okur muydun benimle

Yoksa yalnızca beni mi izlerdin

Seninle yaşamak nasıl olsa gerek

Bilmek isterdim.