İlla dokunman gerekmez aşık olduğun bedenle,

Her gece tiyatrolar kurarsın düşlerinde, geleceğinizin olmadığını bile bile.

Onun ismini bahşedersin en sevdiğin oyuncak bebeğe,

Birden aklına gelir, sarılırsın hayaline,

Kapını kapatır, dizlerini bağlar, çökersin yatağının içine,

Gözyaşların yastığına dökülür huzur bulursun yine de,

Gündüzden parlak bir ışık hüzmesi çalar gecene,

İlla dokunman gerekmez aşık olduğun bedenle.


Saçlarını uzanmadan seversin, kıskanırsın esen rüzgarı,

Gülüşünü toplamak için kedilerden, gözlersin çöp konteynırlarını,

Zaten sırılsıklam tutulmuşsundur, beklemezsin yağmuru

Her köşen o olur, yine de bırakmazsın duvarlarını onunla doldurmayı.

İlla dokunarak sevmen gerekmez hayatını yaşanılır kılanı...