Bismillah. 

Çok çok uzun zamandır bir şeyler yazmıyorum nedenlerini de biliyorum aslında. Kendimi ifade edemeyeceğim hissi çok yoğun oluyor veya bir şeylerden bahsetmek onlara biraz daha farklı bir anlam yüklüyormuş gibi hissettiriyor ama böyle değil halbuki. Böyle olmadığını anlatabilmem için ise çok daha fazla yazmam gerekiyor vs. Neyse kısacası sinyallediğimi düşündüğüm şey ile karakterim uyuşmuyor gibi geliyor. Bu aslında kendimi ifade edemediğimden değil insanların sınıflandırmaya çok müsait oluşundan kaynaklanıyor, bunu da sorun etmemek gerekiyor. Çoğu zaman zaten insanların bir şeyleri nasıl yorumladığına değil de kendimle ilgili kısma odaklanıyorum. 


Ramazan ayındayız ve sınavlarım da baya yaklaştı. Oruç da okula rağmen çok zorlamıyor hatta iyi geldi birkaç noktada bana. Yaklaşık 2 hafta sonra eve döneceğiz. Kesinlikle yazdıklarımı silmemem gerekiyor. Yazmaya devam etmeli ta ki içimde saklıyormuşum gibi hissettiğim her şeyi açığa çıkarana dek. Yazmalı. Tekrar. Tekrar. Ve tekrar. 


Bugün çok eskiden bir siteye yüklediğim şarkılarımı gördüm vaktinde hepsini baya dinlemiştim gerçekten ama var olduklarını unutmuştum. Onları görünce çok garip hissettim bir an. Eski mindsetimi hatırlar gibi oldum. Bazen geçmişe dair hiçbir şey hatırlamıyorum gibi hissediyorum. Hatırlıyorum tabi ki ama nasıl desem çok fazla şeyi geride bırakıyor insan. Mesela bu yaz ne yaptığımı hatırlamıyor gibi hissediyorum. Zaman kavramı zaten delice bir şey. Şu an varız. Yalnızca şu an. Şu an’a sabreden tüm ömre sabreder gibi geliyor insana bazen. İnsan ben oluyorum burada evet. Kötü anlarımda özellikle bunu hatırlıyorum. Kötü anları zorlaştıran noktalardan biri buna dayanamayacak oluşumuzu düşünmektir, halbuki o an buna dayanırız sorun ettiğimiz şey nasıl dayanmayı sürdüreceğimizdir ama buna odaklanmak biraz ahmakça olabilir çünkü şu an’a dayanmak bir ömre dayanmaktır :) Güzel bağladım he. Fenayım.


 Bu yazıyı paylaşacak mıyım acaba merak ettim. İlerleyen saatlerde göreceğiz. Müzik demişken biraz bundan da bahsedeyim. Geçenlerde konsere gitmiştik ki ben çok nadir giderim. Çok yoğun bir şeyler hissettim. Büyüleyiciydi gerçekten. Müziğin bu denli somut etkiler çıkartabiliyor oluşu beni hep şaşırtıyor gerçekten. Sen sen frekanssın nasıl olur da zihnimi uyuşturabilir, tüylerimi diken diken edebilir, yaşamı çok büyüleyici algılamama neden olabilirsin. Ve müzik cevap verir ‘ben, ben frekansım ötesi mi var’. 


Bir gün yapacağım işlerin de karşıdaki insanda çok güzel hisler uyandırmasını istiyorum. Gelecek için çok umutluyum aslında bir noktada. Çok zorlanıyorum bazen, bazen fena bir hüznün esiri de olmuyorum değil ama çabalıyorum gerçekten. Vazgeçmiyorum en basitinden. 


Yaşam bana kendini sürekli oyalamaya çalıştığın bir oyun gibi geliyor. Ve böyle olunca kopuk hissediyorum bir noktada. Oyun olabilir ama çok ciddi bir oyun bunu da unutmamak gerekiyor. Neyse bugünlük benden bu kadar. Yeni gelmedik, geri geldik diyebiliriz.