Zamanında kör, sağır, dilsiz olduklarımız bumerang gibi bize dönüyor. Anlamadığımız insanlar tarafından anlaşılmıyoruz. Yüreğimiz sevmediğimiz, emek vermediğimiz her bir kişinin haklı vefasızlığına mazhar oluyor. Geri dönüp bakmadığımız gözlerin yolunu gözler hale geliyoruz. Sevgi arıyoruz ilmek ilmek örmedigimiz benliklerde. Vermeden almak, kaybetmeden kazanmak istiyoruz. Biraz yenilgiyi kabullenseydik zamanında, belki de yarınların kazananı olurduk. Gözlerde gördüğüm o pişmanlık yer yer katılaşan, katran tutan yüreğimi eritse de eylemlere yansımayan samimiyetsiz nedametler artık bir anlam ifade etmiyor. İnanmak istesem de delicesine, sarılmak, tutunmak istesem de sorgusuz, güvenim çoktan kaçan bir trene el sallıyor. Dünlerin yaşanamayanları yarınların yaşanmak istenilmeyenleri haline geliyor. Üzgünüm, sevilmek isteyen o kız koşmak istese de her koşulda, gururum koca bir dağ oluyor her bir adımda.