Artık içinde değilim zamanın, büsbütün dışındayım. Hayatımın limanına bir karmaşa hakim, gözlerim ufukta. Deniz ciğerime dolmuş, ne ses çıkıyor ne de bir nefes. Bu karmaşa savrulsam da umurumda olmayan bir rüzgar, gelmeyen bir gemiye zincirlenmiş tüm kalbim. Renkler soluk, dalgalar durgun... Bir dip akıntısı çekiyor yüreğimi sessizden, hiç bu kadar ağır hissetmemiştim. Ellerimi uzatsam ufka, gelmeyen tüm gemiler için bir dümen çıkarsam. Zamanla beraber akar yaşlarım, deniz olur okyanus. Bilmezdim sular böyle büyür, böyle büyünür. Dağların yamacı olur kuytu bir oda, göğün altında sıkışır insan. Bütün fırtınaya rağmen yaprak kımıldatamaz. Eskiden, henüz zaman geçerken, gözüme dağ görünen tepeler aklıma gelir ve halime gülerim. Sonra güldüğüme utanır, biraz daha ağlarım. Avuçlarından toprak kaymasın, sıkı tutun, savrulana kadar sarıl. Akmayan kumu izler dururum. Ömür geçmiş, kalan sevdiklerime tutunurum. Sonra tutunduğuma utanır, kuruyan göz pınarlarıma taş kalbimi sıkar suyunu çıkarırım. Artakalan ruhum bir posa, inansam da inanmasam da.