Bu meydan,

Küçükken kaybolmuştum

Caminin tam karışısında seni beklemiştim

Gelmediğin günlerde


Şu ırmak, yeşili benden

Kavuşulmamış aşkların destanı olan

Kurduğum hayalleri akışında bıraktım

Karşısında oturmadık hiç

birlikte

O bankın köşesini sana tutmuştum

Kitaplarımızı nehre okuyacaktık

kavuşulmamış aşkların destanını

Tersine çevirecektik

Destanlar kazandı.


Bu yolda, ezberlemiştim hiçligimi

Yürümüş olsaydın 

Senin hiçliğinden de bir asfalt dökecektik

Her yer çukur kaldı

Hiçliklerin çukuruna hiçliklerini katamadık

Belediye kapatamadı.


İşte bu ağaç

Bir yaprağı senin olacaktı

Bin yaprağı benim sesimdi

Dudağından duyulacaktı

Gövdesine yaslanınca sen.


Bu yollarda hiç yürümedin

Bu yollarda hep yürüdün

Zihnimde attığın adımları

Yollarda tükettim.

"Iki kilometre 

Bir milyon ihtimal"

Derken bizim köy

Şu dut ağacı bizimdi

Kara dutlar ellerinde leke bırakınca

Yaprağıyla silmeyi öğretecektim


  Gelmedin.


Gezilmemiş yerler üzerine sohbetler 


  Doğdu