ne de güzel uğruyor ciğerlerime burnumdan içeri dolan hava

bir bilsen, ne denli renkli gökyüzü

mavinin ötesindekilerle yaşayanlara

güneş de yakıyor bugün süt beyazı tenini

hissediyorsun biliyorum, görmek değildir bütünü hayatın

ve işitmesen de duyarsın gerçek sesleri

biliyorum, bilmez miyim?


fakat duyma bu diyeceklerimi

inan üzmek değil niyetim

anlarsın, bazen öne geçiyor

bir ızdırap gibi gülümseyişin


gökyüzünü anlatırdım sana

binbir halini erguvan çiçeklerinin

işitseydin eğer

yummasaydın göğsümün o

hançer mavisini

baharı anlatırdım sana

yarınları, günaydınları.


fakat duyma bu dediklerimi

duyma, istemem.

vakit de geç oldu

iter beni toprağın, kendinden iter


gitmek, istemem

gitme istemem.