İçimde daha da büyümüş olan boşluk ile açtım gözlerimi güne. Sabahın ilk ışıklarıyla kalktım yataktan. Geçinmek için paraya ihtiyacım olmasa bu saatte elbette kalkmazdım ama çağın ruhsal sıkıntıları bile sınıfsallık gözetir ve işçi sınıfı depresyona giremez! O gideli hep bu haldeyim gerçi. Ruhum kalktı gitti onunla. Tek bir selamına muhtacım artık. Çalışıyorken ondan haber beklemediğim dakikalar elbette oluyor ama hayaller üşüşünce zihnime, elim ayağım dolaşıyor. Onun yanına gidecek bir vasıta var mı diye düşünüyorum. Hissediyorum, beni terk etmek üzere, geride hayalini bile bırakmayacak hem de. Peki, ölüler insanları terk edebilir mi?