Bir yerlere gidişlerden bir araya getirilmiş
Bir adam olarak
Yine uzaklara gidercesine
Meyla içinde vardığım vapur iskelesindeyim
Palamarın kiri pasıyla martıların narin gövdeleri arasındaki tezatlık beni
Ayakta tutan.
Martılar ki hepsi dünden tanıdık
Uzaklardan gelmişçesine geç kalıyorlar güvertelerin eteklerine.
Ben de artık benekli martılardan alıyorum ilhamımı
Zira yollar bizi artık bir yere çıkarmıyor sevgilim
Ters düz oldu tükettiğimiz yolların hepsi
Dün geçtiğim yol
Bambaşka bir yere çıkıyor şimdi
İşte ben böyle yok yere acele edip
Geç kalmışlığın içinde yüzen bu rıhtımdan çıkıyorum maviye
Sonra Anadolu’ya
Sonra birlikte kesin gitmeliyiz diye düşündüğüm
Al bakırdan maşrapa satan o antikacıya bile
Bu rıhtımdan varılıyor
Diyeceğim bir yerlere çıkar gibi oluyorum
Kan ter içinde denizlere varınca
Üstelik
Beni burdan götürecek olan gemi
Bir çavlanın yatağını açarken şakaklarımda
Üstelik
Kasketimin ucundaki son gidişimden kalan tozlar
Aşkımızın en iptidai jestlerini gezdirirken martıların gözleri önünde
Ve sen toprakla yoğrulurken Şavşatı’nın eteklerinde
Ben ki her gece Marat’ın elindeki notu okuyarak
Gidişlerimi daha da sıklaştırmışken
Ben
Beni
Maviyle senin arandaki tezatlık
Ayakta tutuyor
Anımsıyorum
Önceleri patikalardan alırdım ilhamımı
Toprağın dilinden anlardı ayaklarım o zamanlar
İdyosof'a rast gelmezdim hiç mesela
Bir yerlerden geldiğim zamanlar olurdu önceleri
Toprağa gelirdim
Suya gelirdim
Anneme gelirdim
Meğer ne çok dönmüş dünya o günden bu güne
Martılar yorulmuş
Palamar yıpranmış
Bense hep gitmişim
Yirmi beşime kadar yürüyerek
Yirmi beşimden sonra rıhtımdan