tek kelâmına düzdüğüm onca methiyeyi

bir ev gibi yıkar ellerin.

ellerin,

gizli mahvedicisi yüreğimin.

ben yazarken silen

gelirken giden

büyürken ölen

ve başlarken biten.

boyun eğer de önüne gelene

bir bana yeter gücü mesafelerin.


mesafeler.

çektikçe uzayan urganı yaşamın,

diktikçe açılan yarası.

gardiyandan kaçan mahkûm gözlerin

gardiyansa gözlerim.

tutamayana kalır hisseler kaçaktan ziyade

gözlerin benim devletim.


kaç benden ki git gül bahçelerine

aldanma gördüğün ilk güzele

aldanma.

en mesut deminde yılların

değecek onun da dikeni beyaz tenine.

otur hele, soluklan göğsümde

bu göğüs ki hiç kapanmayan kapıdır

yıkılmayan yapı, işlemeyen acıdır sana.


git ve gör dünyayı bucağınca

gençliğinin en zahmetsiz çağında.

yaşa, yaşanılası ne varsa bu cihanda

katı bir hükümdür bendeki, okunan her an solumda

git, dalından yeni ayrılmış yaprak

ve kışı hiç görmemiş gelincik.

nöbette bir askerim ben şimdi

bekliyorum her gün geleceğini umarak.