Genç yaşta ölen Tezer Özlü şöyle demiş :
"Aranızda dolaşmak için giyiniyorum. Hem de iyi giyiniyorum. İyi giyinen iyi yer verdiğiniz için."
Sevgi saygı için böyle bir oyuna gerek var mı? O da bir oyuna girmiş. Sıradan giyinebilirdi. Aynı şekilde yakınan ünlü şair Nilgün Marmara bu oyuna Fazla dayanamamış intihar etmişti. Nilgün Marmara'nın hayran olduğu ünlü Amerikalı şizofren şair Sylvia Plath de benzer şekilde oyundan çıkmıştı.
Bir Fransız atasözü şöyledir: " Bir yere kıyafetinizle girer, kültürünüzle uğurlanırsınız" Ama zamanla bozulmuşlar. Konaklara, köşklere çağrılan aydın ve sanatçılar soytarı muamelesi görmeye başlamış. Tepki olarak bohem kültürü doğmuş. Bu insanlar işçi mahallelerinde gettolaşmış. Üç kuruşla yaşamış. Eski, kirli, sigara ve alkol kokarak bir kültür yaratmışlar. İşçiler ve köylüler okumuş onları, izlemiş ve düşünmüşler. Nice filozoflar, şairler, müzisyenler, bilim adamları yetişmiş buralardan.
Bizde de köşklere çağrılmış günün sanatçıları. İyi giyinir giderlermiş bu "Ye kürküm ye" dünyasına. Mesela Yahya Kemal üstüne başına dökerek yermiş. Adeta bilinçaltı isyan ediyor. Gerçekten isyan eden de var: Neyzen Tevfik.
Bizde bir bohem kültürü oluşmadı. Büyük felsefi kafa, ODTÜnün efsane hocası Ulus Baker var bohem diyebileceğimiz. 15 gün aynı kazağı giyer, kirlendi artık denilince değiştirirmiş. Genç yaşında alkolden öldü. Alkol kullananları severim ama keyiften değil düzenle sorunları var diye içiyorlarsa.
Biz de bohem bir dönemden geçseydik Orhan Veli ceketsiz ölmezdi. 2.el pazarından eski bir işçi ceketi satın alırdı, ısınırsın.
Üniversitedeyken entel grupları vardı. Kızlar batik elbise, espadril giyer, erkekler atkuyruğu yapar, şilebezi gömlek giyer, küpe takarlardı. Bir de geleceğin yöneticileri marka giyinen gruplar vardı. Ben bir kot, bir tişört halktan biriydim.
Yönetmen olarak bir firmada çalıştım birara. Marka giyinen beyaz Türklerin arasında tutunamadım. Satmışım anasını babasını bu oyun dünyasının dedim. Ama paraya ihtiyacım vardı, bir yıl anketörlük yaptım. Bir kot, bir tişört. Özgürdüm.
Kur'an şöyle der : "Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden ibarettir" " Tanrım, bize dünyada da iyilik doğruluk ver, ahirette de" deyin der