Mıhlanırken dişleri göğsümün

bir de göğe vurmuş irinini

saat dört sularında yüzüyorum

özlüyorum Selma'yı, üzüyorum


Yakıver façamızı elbet dönersin

her yangın evinde başlar, 

kalbinin kibriti kiracıysa

diyorlar ki hani seninki de acıysa...


Rüsva olmuşuz dedim Selma 


Hızır sarmış, yetmiş yarana

üç yüz yıldır açık avcun

çevirsen de duyulur kokun

deyip durmuşum Selma'ya 


İlk gençliğin bi dantelli kuş 

kanadı sökülü sehpada

ilikle dudaklarını Selma

vakit yok yığınla plak almaya 

 

Ya da üç kuruşluk edebiyata