Kıyametler kopar şu garip alemde

Davudi sesiyle bir melek kıyımızdan geçmektedir

Silahlar konuşur, bombalar patlar

Nefret kusarken dört yanından

Ademoğlu ölümlerden ölüm seçmektedir


Dudaklar açılmaz kulaklar sağır

Büyür de büyür açların göz bebekleri

Güneş yok, bulut yok, yağmurlar yağmaz

Bu neyin rüzgarı/ susamış yüreğim

Elinden kana kana zehir içmektedir


Tabutum omuzlanır şehrin göbeğinde

Görenler dönüp dönüp bir daha bakar

Kimse ağlamamaktadır/ kara kediler hariç

Şaşkınız, korkak/ bu tuhaf yerde

Bu kırık yürekten bir sevda göçmektedir