İşte değişiyor her şey,
İşte diye başlayan cümlelerim bile heves yoksunu...
Eskisi öyle değildi, meydan okurdu.
Önceden kahve severdim şimdilerde yorgunluğuma bir tek çay iyi geliyor.
Kalabalık isterdim şimdi hep tenhalık...
Annem gibi konuşuyor, babam gibi düşünüyorum.
Gocuk kelimesi ruhum;
Yalın bir çocukluk, uzakta, diline dolamazsan alayına samimiyetsizlik...
Rutubet kokan o atkıyı ağzına dolamadan büyüyen kadını dinleyemiyorum.
Ne güzel kıymetsizmişim; iyi ki o komşu kadın beni azarladığında ya da o öğretmen beni hırpaladığında annem kimseye haddini bildirmemiş.
Bilemezdim yoksa kendi kıymetimi.
Hangi dandik gelişim kitabını okumadıysa büyüklerim minnettarım cehaletlerine.
Yere serilen sofra bezlerindeki hürmeti şımarıkça harcayan bir güruh artık geride kalmalı.
İzanı olmalıydı, tartı sarsmalıydı vicdanları,
Ben neredeyim, seni nereye koydum, sormalı.