Güneş, ne denli ateşten ve beyaz

Ne kadar merhametli

Nasıl sıcak

Bu kadar elzem, yokluğu düşünülemez

Ve ne kadar gösteriş meraklısı

Işığıyla diğer tüm yıldızları gölgeliyor

Bencil, kendinden başkası için parlamıyor

Sonradan görmenin biri


Ay, ne denli buzdan ve beyaz

Ne kadar zarif ve nahif

Nasıl soğuk

Ve ne kadar gösterişsiz, mütevazı

Diğer yıldızları gölgelemek gayesinde değil

Buzuyla yakmıyor, ışığıyla dondurmuyor

Kendisinden başkalarını da düşünerek parıldıyor

Cömert bir kale ve bir o kadar da asil

Var oluşunun tüm zenginliğini sükunetle sürdürüyor


Göğe bak sevgilim

Ayın nasıl tutulduğuna bak

Güneş yüzünden gölgede kaldığında

Tanrısına isyan etmeyecek kadar metanetli

Tüm sessizliğiyle karanlığın yok olacağı anı bekliyor

Asil demiştim ya, öyle işte


Göğe bak sevgilim

Güneşin nasıl tutulduğuna bak

Ay tüm ihtişamıyla kendisinin önünde olduğunu göstermişken

Nasıl da çırpınıyor gölgede kalmak korkusuyla

Gökyüzünü kırmızıya boyuyor hırçınlıkla

Gök yüzünü karaya boyuyor

Unutulacak diye ödü kopuyor ve çıldırıyor

Çünkü gücünü içinden değil dışından alıyor

Sonradan görme demiştim ya, öyle işte


Ve günün sonunda okyanuslar yine aya tutuluyor