Bugün bana sataşmayın.

Bir fecir vakti gördüm Hilal'i.

Yahut Tanrı acıdı hâlime.

"Gündüz vakti düş mü olur?" demeyin.

Şükürler olsun! Tanrı'm acımış hâlime.


Mahru güzel,

Gurbettin bana, her leyl oldu derttaşım.

Şimdi bilmem ne diyeyim ne edeyim?

Tamah mı edeyim sayene?

El mi vereyim şekline şemaline?

Can mı vereyim göğsüm yaran ferine?


Mahru güzel, Aysima...

İşit bu derdimi ki dermânı sende saklıdır.

Ebediyete kadar yalnızca seyretsem çehreni,

Afaki bu canım bende kalır o vakit.

O vakit yaşamaya kalkışır derbeder yanım.


Tanrı'm yanına alana dek beni acı hâlime!

Mahrum etme mehtabından olurum divanenden hallice.

Açma gözlerimi Hilal'in aldın ise.

Âmâ kalayım gayrı şafağın söktürdün ise.


Ey Tanrı'm! En evvel senden senin olanı istemek...

Yalnız, bir tek, senden...

Tanrı'm, sen, yüceler yücesi! Acı şu garip hâlime.

Ben bir leylde bir mahru güzele vuruldum.

Leyla oldum çıktım. Sevdalandım göğüne.