Göğsüme kalın bir halat takılıyor bazı zamanlar
birileri düşmemek için sıkı sıkıya tutunuyor halata
Bir gemi limana bağlanıyor
Bir kadın boynuna geriyor halatı kendini asmak için
Ve bir çocuk salıncak kuruyor ara sıra sallanmak için
Ben nefessiz kalıyorum o zamanlar halatın ucundakileri yaşatmak için
Göğsüme bir saat asılıyor bazı zamanlar
Birilerinin akrebiyle yelkovanı durmuş, bir zaman dilimine hapsolmuşlar
Birilerinin akrebiyle yelkovanı kavgaya tutuşmuş, akıp gidiyorlar hızla
Birileri hasret çekiyor, geçen saatleri çuvallıyor hırsla
Zaman işe yarar bir yere götüremiyor beni Ben saatin çerçevesiyim, çerçevenin camı, duvardaki çivisiyim ...
Göğsümün yol kenarına tahta bir sandalye atılıyor bazı zamanlar
Cami çıkışı dedeler, akşamüzeri nineler soluklanıyor
Anneler içli içli ağlıyor sandalyede, genç kızlar gizli gizli
Kimileri sevdiğinin adını kazıyor, kimileri öfkeyle tekmeler atıyor
Ben sadece düşünüyorum, bir sandalye nelere şahitlik edebilir hayatta
Göğsüme çarpık bir doğumhane kuruluyor bazı zamanlar
Aşksız ebeveynler, sevgisiz çocukları doğuruyor
Sevgisiz çocuklar, inançsız hayatları
Hayal kırıklıkları hayaller doğuruyor,
Yaşanmamışlıklar yaşananları,
Ben hepsini birden doğuruyorum ekşi yüzlü bir kalpte
Göğsüm ! benim değilmişsin gibi davranma söküp atamıyorum seni
Biraz olsun sen beni anla
İnci
2024-02-27T17:59:29+03:00Çok teşekkür ederim Mehmet 🙏🏻
Mehmet Ümit Kılınç
2024-02-27T11:54:31+03:00'Göğsüm ! benim değilmişsin gibi davranma söküp atamıyorum seni' Kaleminize,yüreğinize sağlık.