Ölü bedeni taşıyana rahmet var, bedene yok

Gür saçlarıyla örtülü göğsünü paramparça eden izlere çare yok

Sırların tırnaklarını geçirdiği sırtına yüklenir olası tüm iyi vaatler

İnsana insandan ancak hayaller bahşedilir

Denizleri aşmasını bekler tanrı tüm vakitler Dünyayı bir kezcik de olsa sevgili kılacak kirli denizleri

Boğulmadan varamaz hiçbir genç köle sevgiliye

Sevgilinin elleri tane tane üzümleri koparırken öpülmeli

Yüzünü çevirir aşktan sevgili, öperken ellerini

Aşk söner, yıldızlarda kaybolur, bir daha dönmez

Köle başını eğer, dua ister

Saçları bir kez okşanmamışa dua eder İnsanlarda sevgiyi bulsun diye alimler

Beden ölür bir gece, ruh övülülür alimlerce

Katıla katıla gülen çocuklara dönüşen ruha sevgi yok

Soğuktur ruhun özü sıcak sevgiye tahammül edemez

Sıcak sevgi hiçbir ölüye hayat bahşedemez

Kirpiklerini eğmiş başın önünde duran bir melek yok

Melekle kula gönderilmiş bir latif şiir yok

Şiirlere el sürülmez, yürekte onlar bakirdir

Kim devirecek yüreğin çınarını, o korkusuz

Çınar göğün perdelerini yırtarken sorgusuz

Gök üzerimize düşmeden