Ben bir tambur teliyim,

Belki bir sayı,

Yahut bir satır,

Ya da sıkışmış bir yaşamım kim bilir?

Ben burda, bu mavi parıltıda,

Ne olduğuna ya habersiz ya da sağır olan o sokak lambasıyla aynı şey değil miyim?

Arayan olduğum şüphesiz bu sisin içinde,

Peki ya gelmiş geçmiş bunca zihnin ,fikrin arasından sızıp,

Birbaşıma İbrahimlik oynayabilir miyim?

İşte ben,

Sen gibi olan,

Düşen,kalkan, gülen, ağlayan,

Ben,

Artık her ne isem,

Nasılsam koca gezegenin herhangi bir yerinde,dilinde, teninde,

Sıkıştığım iki duvar,

Bir kavanoz kül,

Ya da yirmi dört kamış kafes kadar değil mi?

Uzanacağım şu yatak,

Tutunacağım o bakış,

Ya da zevkimi okşayacak bir dilim zaman,

Söyle bana,

Terkedeceğim bir rüya değil mi?

Durma ben yanıyorken karşımda,

Bir kaç kelime doldur inancıma,

Ya uyuştur uyuyalım o senin bu benim davasında,

Ya da bana Toprakça bilen bir Çelebi bul!

Tut beni,

Yalvarırım,

Beni tut,

Ben boştayım,

Ben askıdayım,

Beni bana saklama,

Burda rengarenk bir sandalyedeyim.

Sımsıkı tut beni,

Tutmazsan gökkuşağına asılıp hayattan düşerim.



https://open.spotify.com/track/1SQgjDNvlMB4ratQWFGrFQ?si=zl2Zlq7_SZS72RJr10vh8g