Yağmur bana "kaç" diye fısıldıyor, deniz bana "gel". Arkamda biri var. Nefesi boynumda, adımları beni izliyor. Gölgem gibi ki kaçmış o çoktan. Önümde soğuk su, hava alacakaranlık.
Bana gel.
Bir adım atıyorum, bileklerime kadar sarıyor beni. Bir adım, bir adım daha... Gözlerimi kapatıyorum. Deniz kollarıyla beni kavrıyor. Dipteyim. Kum ayaklarımı kaşındırıyor. Saçlarım dalgalanıyor.
Üşüyorum.
Burada beni bulamaz, ona çok uzağım. Deniz söyledi bana, "Seni korurum." Uyumak üzereyim.
Nefes alıyorum, su ciğerlerime girmiyor. Gözlerim açık. Önümde bir yol var. Buradan diyor bana, buradan yürü.
Bir kapı çıkıyor karşıma. İçeri giriyorum.
Ayna dolu, sağıma dönüyorum yansımam beni izliyor. Ondan kaçmam gerek.
Koşuyorum.
Boğazımda bir el beliriyor. Çırpınıyorum. Nefes almak zorlaşıyor. Yüzüne bakıyorum. Bana benziyor. Kendimden kaçıyorum. Gölgem nerede?
Balçığa dönüşüp içime giriyor. Kollarım artık kendi kolum değil, yüzüm aynı yüz değil.
Benim öldürmem çok kolay,
sen öldür kendini.
Aynalar çatlıyor ortadan, kötü şans derdi annem.
Birine doğru götürüyor ayaklarım. Bir yabancı suratı bakıyor bana. Yarısı çatlamış aynadan. Gözlerim aynı mavi değil. Elimi kaldırıp yüzüme dokunuyorum. Hissedebiliyorum kendimi. Orada gizli saklı bir köşede ama orada.
Elimde bir makas beliriyor.
Şimdi eğlence vakti.
İstemiyorum. Kolumu uzatıp makasla derimi kesiyor. Kaslarımı görebiliyorum. Yavaşça açılıyor bedenim. Derim soyuluyor. Tutmaya çalışıyorum. Yok olmak istemiyorum, canım acıyor. Sonra diğer kolum açılmaya başlıyor. Ellerime bakıyorum. Damarları ve kasları görebiliyorum. Ve kaslar yavaş yavaş kopmaya başlıyor. Bembeyaz kemiklerim gözüküyor, tırnaklarım düşüyor. Çığlık atıyorum, sesim çıkmıyor. Ağzımdan su akıyor ve bir balık çıkıyor. Gözlerine bakıyorum, ağzını açıp bana gülümsüyor, dişleri var. Geri adım atıyorum. Ellerim kalkmıyor, hastalık dirseklerime kadar ilerliyor. Konuşmaya çalışıyorum, damaklarım birbirine değiyor. Dişlerim yok. Benim yerime balık konuşuyor, onları ben yedim.
Arkamı dönüyorum ve koşmaya çalışıyorum. Bacaklarım tutmuyor, kaslarım kopmaya başlıyor. Yere düşüyorum.
Geriye sadece kemiklerin kalacak, onları da yağmur süpürecek.
Cenin pozisyonuna giriyorum. Yok olmak istemiyorum.
Gölgem beni sarıyor, geri geldim. Seni koruyacağım.
İskeletimi kucaklıyor, teker teker önce kollarımı sonra bacaklarımı ve en son kafatasımı sokuyor içine.
Merak etme.
Yokluğunu fark etmeyecekler.