ne yana dönsen rüzgar alan yanınla
fırtına dindi derken kasırgaya kucak açmanla
bakmadığın taraftan gönenmelerinle
nasıl da birdin
şimdi
çiçeğe durmuş dallarınla
yaz akşamlarındaki ilahi bir serzeniş gibi yönelmiş hayat sana
emekleyen bedeninin yanına ruhunu da iliştiriyorsun
gönülsüz sanıyorsun
koşayazıyor bak
acımasız yaftalarını çekip alıyorsun haksızlığa uğrattığın silüetinden
işte
gömleğin hare oyunlarından sıyrılmış, pak
saçların rüzgârlardan daha özgür
kokun binboğa ormanlarından daha ferah
avucunda izi kalmış urganla salındığın o düşün
tam ortasındasın
nasıl da birsin
yol kenarı gelinciklerini incitmekten sakınan yel gibi
esip geçmektesin hayattan böyle
esip geçmekte hayat böyle