Gördüğü ve duyduğu her şey, anlamını yitirmişti. Gözlerinden okunan mutsuzluğun acısını dindirecek bir ilaç bulabileceğini sanmıyordu. Öylece yığıldı sokağın bir köşesine. Ellerini yanaklarına götürdü, gözyaşlarını sildi. Azat etmişti artık, uzun süredir içine akıttığı gözyaşlarını. Biliyordu ki kalpte biriken her şey, bir gün taşar.