Yolun bitmemekle direndiği saatte
Gitmemekte diretme lüksüm yoktu.
Zamanın göreceliliği benim için
Görebildiğimceydi.
Zamanın akışkanlığı ve yoksunluğun durağanlığı
Aynı sebebe bağlıydı.
Aslında umut çoktu.
Aklın alabildiğince ve bilginin
Bildirdiğinceydi eşlik fikrimiz.
Metafizik duyumlara,
Ruhsal eş güdümlere,
Yahut deneysel edimlere inanmaya
Hazır olduğumuz kadar
İnanmamıştık kendimize.
Sonuç olarak üzerlerine gözyaşı döküp yaktık
Bazı kirpiklerimizi.
En kötü günlerin
En güzel günlere
Zarar vermesine izin vermeden
Fermente olması için ayırdık
O sonsuz,
O kısacık saatleri,
Dakikaları.
Yıllar sonra sakala varan
Göz bulutunun yağmuru
En değerli zamanı bekliyormuş
En eski fermantasyon ustası,
Benim en eski yoldaşım,
En zor zamanı kolluyormuş,
Kim bilebilirdi ki?
Beklemek zor değil
Bir umutla
El sarması sigaranın
Dudağında bıraktığı acımsı tat gibi
Acımsı bir hisle yaşamak zor.
Kim bilebilir ki?
02.56
30/12/2021
Mısra Ergök
2022-01-05T20:31:36+03:00Çok beğendim şiiri. Başlığı da… Elinize sağlık. :)