Hiç uyanmak istemediğim rüyalar görüyorum bazen. Oysaki uyanmak için çok güzel bir sebebim var.

İzmir'in ışıkları altında elini sımsıkı tuttuğum adama baktım. Eli elime öyle çok yakışıyor ki bir başkasının ellerini düşünemiyorum bile. Bakışlarını bana çevirdi ve göz göze geldik. Bana bakınca gözleri ayrı bir ışıldıyor, dünyama güneş gibi doğuyordu. Sahilden gelen müzik sesiyle:

—Dans edelim mi, diye sordu.

Ellerimi ellerinden ayırıp kollarımı boynuna doladım. Yüreğim ona yakınlaşmanın verdiği heyecan ile sanki mümkünmüş gibi daha da çarparken kulaklarıma Sezen Aksu'nun eşsiz sesi doluyordu. Çok sevdiğim ellerini belime dolayan sevdama bakıp tebessüm ettim. Beş senedir beraber olmamıza rağmen hala göz göze gelince utanıp gözlerimi kaçırıyorum. En çok bu yüzden kızıyor bana. Ben utandıkça inadına ısrarla daha büyük bir aşk ile bakıyor gözlerime.


Sezen Aksu'ya mırıltılarımla eşlik ederken Görkem kulağıma eğildi:

—Seni seviyorum.

Sesiyle beni mest ederken çoktan başım dönmeye başlamıştı. Tıpkı mavimin yaptığı gibi bende onun kulağına fısıldadım:

—Seni çok seviyorum.

Bana en güzel gülümsemesini bahşederken içimden binlerce kez şükürler ettim…