********
Akşamın darında...
Koğuşa düşer sancı,
Bendeki bekleyiş beşerin usancı...
Sen ki o beklenen
Şafakta avluyu yarıp,
Ah kumru gibi uçan...
Ah söğüt gibi salkım saçak,
Sanki göğsümde uçurtma uçacak...
Görüş günü yarın,
Saat, dakika, saniye grevde...
İçime işliyor sesler!
Penceremde çalan aydınlığın şarkısı...
Penceremde tespih şıkırtısı...
Ciğerime çektiğim iki hasret bir oksijen...
Havaya üflediğim iki beş yüz duman...
Vah be kırık teker üstünde dünya...
Vay be ranzada çevrili düş bahçem...
Nerene laf söylesem kahpe felek...
Bir yukarı, bir aşağı
Sabır sabaha sabır...
Bir aşağı bir yukarı
Sabır akşama sabır...
Görüş günü kumrum nazlı,
Görüş günü söğüdüm gölgeli...
- ki ben o nazı sevdim
- ki ben o gölgeyi bekledim...
Sevdim düşünmeyi narinim...
Yatıyorken yirmi küsur seneyi...
Saydım günleri,
Parmaklarımı bile saymazken...
-bil ki ben her sabah duvarıma
Tohum tohum ektim düşlerimi...
Yeşerdim.
Büyük adamlar gibi övündüm...
Sana mecbur kalışıma...
-O ki ben
Bir lokma hasretine banılmış ekmeğim...
İki yudum dudağından hoşaf...
Öğünümü geçiştirmiş adamım...
-Öyle ki görüş günü sen gelmiş ne ala! Ya da gelmemiş vallahi;
Bir yirmi sene daha...
Sana aç yatarım...
**********
11.01.2019