Not: Spoilersız



Hansel ile Gretel. Çok duyduğumuz bir masal değil mi bu? Evet öyle. Avrupa'nın sözde "çocuk" olan masallarından biridir. Aslen karanlık bir hikayeye sahip olsa da biz küçükken bunları asla duymayız. E sonuçta çocuk masalına dönüşmüş zamanla. Neyse konumuza dönüyorum. Hansel ile Gretel demiştik, bildiğiniz her şeyi unutun. Bu seferki hikaye sizin dinleyeceğiniz çocuk masalı değil. Bu karanlık ormanlarda, kan akan şelalelerin sahiplik yaptığı uçsuz bir köyde geçiyor. Gelin birlikte eleştirelim.


Öncelikle belirtmeliyim ki korku sever psikopat arkadaşlarımız, bu film sandığınız gibi jumpscare veya kovalamaca sahnesi içermiyor. Diğer korku türlerinden ayrı tutabiliriz. Masalsı bir anlatıya, seyirciyle etkileşimli bir ana karaktere sahibiz. İlk önce iyi şeylerden bahsetmek yerine kötü bulduğum ya da takıldığım birkaç noktadan bahsedeyim. Ana karakterimiz seyirciyle etkileşimi sorular sorarak veya bizle konuşarak değil, günlüğüne yazdığı şeyleri okurcasına bizlere yaşatıyor. Bu yönü filmde zerre sevmedim. Karakterin iç psikolojisini bu filmde gözlerinde görmemiz veyahut filmde sona bağlanacağı kısımlarda diyaloglardan anlamamız gerekiyordu. Seyirciye her şeyi aktarma çabasına gidilmiş anlayacağınız. Bu kadar estetik, teknik açıdan başarılı filmde senaryo bu kadar basitleşmemeliydi. Diğer kusurlara gelelim. Spoiler vermeden anlatmak çok zor fakat hikayenin sonu çok klişe (arkadaşlar biliyorum masal bu diyeceksiniz ama masalla alakası yok hikayenin) ve klişe yapan unsur da karakterin kendisi yine. Gretel karakterinin potansiyeli çok hızlı harcanmış gibi... 80 dakikalık bir film için yapacak bir şey yok. Diğer bir takıldığım konu ise yetersiz karakter derinliği. Filmde oluşan kötü olaylara motivasyon açıklaması, derinlik kazandırılmaya çalışılırken çok kısa bir sürede oldu bitti durumuna getiriliyor. Bu yönden pek beğenmedim. Şimdi öveceğim kısımlara geçmek istiyorum, film estetik açıdan kusursuz. Her bir yanını ekran görüntüsü alıp istediğiniz yerde kullanabilirsiniz. Karanlık bir dünya, müthiş bir renk paletiyle masallar diyarına götürüyor. Ormanın canlılığı ama bir o kadar da kara büyüyle donatılmış oluşu, evdeki gıcırdama sesleri çok iyi. Arthouse korku nasıl mı olur? Böyle olur. Kamera açıları da bir o kadar övülesi. Özellikle karakterlerin etrafı süzmesini, korkuyla yaşamasını ekrana aşırı iyi aktarmışlar. İşlenen "yolculuğu bitirmek için son bir fedakarlık" felsefesine de bayılıyorum.


Lafı uzatmadan kısacası, film sizi senaryo, olay örgüsü ve karakterler konusunda zayıf; teknik açıdan, estetik ve akıcılık bakımından güçlü yönleriyle ekranda tutuyor. Kesinlikle izlemeniz gerektiğini düşünüyorum. Verilen düşük puanlara asla aldanmayın. "Feminist film. Ehehehehe." yazıp gömmüşler filmi arkadaşlar. Sjw karşıtı biri olarak söyleyebilirim ki bahsettikleri şeyler ile filmin ufacık alakası yok. Olsa bile bu iyi beslenip aktarılmış. Bana da övmek düşer. Anlayacağınız yapılan birçok eleştiri boş ve yersiz. Kimse niye düşük verdim sorusuna cevap veremiyor. Benden ise kocaman 5 üzerinden 3.5 alıyor. İyi seyirler dilerim, korku severler bugün bana kızmayın. Sanatsal korku filmi izleyin.