Aktığını anın, dirhem dirhem. Ve sandığa basarken sulamayı unuttuğunu ilk idrak edişinin yoktur eminim hiçliğe ilk erişiminle. Evetlerin, hayırların arasında huzur kotarıyor hâlâ aptal birkaç kişi, birkaç kişinin aptallığı neden aptal yapıyor umum insanları, ben hariç bir okuyan. Gökten 2 kılıç düşüyor, biri bana, biri de bunu okuyan sana. Başkası yok, umum başkaların kötü olduğu bir dünya içindeyiz. Dürülüyor defterler ve elimizde cetvel izleri. 25 cm'ye kadar uzanan, elimiz hepi topu 12 cm, kalan 13 cm ruhumuzda bir yerlere... Raflarda eskiyen her şeyde biraz görünce insan kendini, mazinin bezik yarınlarında beklentisiz dolaşıyor.
Bir adım.
İki adım.
Benim adım! Edebiyat bilgim kutsuyor beni, eş sesli kelimeler.
Şey... hocam, ben gelmemiştim de o gün okula, yeniden, anla...
— Anlatsın bir arkadaşın.
Kahpe otorite. Arkadaşlarım kötü, kimse anlatmıyor. Onlar da anlamamış. Neden sadece ben 25 alıyorum sınavdan?
Kusacak diye bekliyorum hayat beni, kuzguni mi kurşuni mi gök? Öğretecek kimseler yok, öğrenmem gerek.
Kuzguniyse seveceğim.
Kurşuniyse sevileceğim. Biri ızdırap, diğeri isyanın tetikçisi. Bakalım o zaman, hayırlısı. Aklım böyle darmadağın. Ana ana kendimi anıyorum zaman içinde, hasretle, hay aksi bozuk düzen.