Bugünlerde sıklıkla kendimi, ruhumu, varlığımı yokluyorum. Orada mıyım, her zamanki yerimde miyim diye sürekli kontrol ediyorum. Bazen bu kontrolün dışına çıktığımdaysa yoldan saptığımı düşünüyor, geri aynı yola dönüyorum. Bu neyin gidişatı, emin değilim ama bir noktada varlığıma bir işaret düşüyorum. Yalpalayarak yürüyorum, belki keyfim bazen hiç iyi değilmiş gibi duruyorum ama iyiyim. Bundan eminim. Üstelik kendimden hiç olmadığım kadar. Yine de gidişatın son durağı neresi olur, bilemem.


Tüm olasılıklara ve her şeye rağmen kendime sıkı sıkı tutunuyorum. Çünkü yitirmek istemediğim bazı şeyler var. Olduğum yerde onlardan güç bulmaya gayret ediyorum. Oysa bana özünde güçlüsün diyorlar. Bir insan yitirmek istemediklerine sarılarak nasıl özünde güçlü kalabilir ki? Üzüntü, sevinç, ümitsizlik, korku gibi dış faktörlerden beslenen duygular, insana nasıl güç sağlayabilir ki? Doğal bir kaynak olmadığı sürece insanı güçlü kılan her şey güçsüzlüğe de sürükleyebilir, sadece farkında değiliz.


Velhasıl özünde güçlüsün diyenlere aksini iddia edip gelin bir de bana sorun diyesim geliyor. Karşılarına geçip tüm iddialarını karartmak, onları kendimle tanıştırmak istiyorum. Sanki beni, yıllardır çevrelerinde gördükleri beni hiç tanımıyormuş gibi konuşmaları pek hoşuma gitmiyor.


Onları gördüğüm yerde tanımazdan gelip yolumu değiştirmek istiyorum. Belli ki benim için, gözlerinin önünde bir girdabın içine sürüklenen benim için bir şey yapıyor olmaları beni rahatsız ediyor ve bir süreliğine güçsüzlüğümle takılmayı iş ediniyorum. Benim tarafımda durum böyle olunca anlıyorum ki yolum yollarıyla kesişmemeli, her şeyde olduğu gibi yine kendimle yürümeliyim.


Takıldım mı, bırak düşeyim. Sendelediğimde tekrar ayağa kalkayım. Onları ve fikirlerini görmezden gelmeye devam ettikçe zamanla güçsüzlüğüme alıştıklarını fark ediyor, içten içe seviniyorum. Çünkü insanın hep güçlü olması gerekmediğinin idrakine de varıyor, gün geçtikçe yakamdan düşüyor.


Yaşım büyük, yaşım olgun... Öyleyse bu büyümenin ellerinden tutup tüm yarısında bıraktığım yolları yürümeliyim. Güç mü? Onu hiç düşünmeden, bir şeyleri kafaya takmadan yaşamayı öğrenmeliyim. Belki yeniden doğuş diyebilirsiniz buna ama ben, özümde zaten var olan şeyi çıkarıp canlandırmak diyeceğim.


Ben bugün büyüyeceğim çünkü öyle gerekecek.