Kimselere söylemedim adını

Ne kokunu saklayan şehirleri incittim

Ne de gözlerime sızan geceye sırt çevirdim

Ben öldürmedim, inan

Gülüşlerini şiirlere ispiyonlayan hüzünleri

Yüreğim yol verdi

Onlar intihar ettiler.


Düşündükçe dudaklarını bir şarkıda

Sustalı bir bıçak gibi

Açılıp kapanıyor hayallerim

Neresinden keseceğimi

Bilemiyorum şu yalnızlığı


Sen de mi duydun yoksa?

Oraya da mı geldi?

Özlemime vuran dalga sesleri?

Kim bilir hangi rüzgâra boyun eğdi?

Kıvrımını belinden alan bu şarkılar

Gözlerin uzaklarda

Koca bir kış geçirdiğinde

Sen de öğrenirsin bir gün

Gül dalına nasıl şiirler yazıldığını.


Çok mu zaman oldu sevdiğim?

Güneşe bakmayalı.

Dünya neden böyle karanlık?

Kuşlar kesmiş ümidini gökyüzünden

Yağmakta kararsız bulutlar dolaşıyor tepemde

Biraz sen

Biraz ben gibi ağlamaklıyım bu gece.


Sen de taşırsan bir gün

Tıka basa doldurduğun

Şu yalnızlığın çuvalını 

İşte o zaman anlarsın

Yüreğinin nasıl iki büklüm olduğunu.


Artık romanlarda aramıyorum mutluluğu

Penceremin aralığından süzülüp

Beni uykulardan uyandıran

Sesin bile yetiyor

Kendimi baştan yaratmaya

Gözlerinin şenlendirdiği

Kasabalı bir sevdayla

Kol kola yürümek bile yetiyor bana.


Koparma baharlardan sevincini 

Yaşamak hep taze kalan

Bir çiçek gibi koksun yanaklarında

İçimdeki asi nehirleri

Gözlerinle susturduğum bir anda

Tüm bulutları üzerine topla da 

Öyle gel geleceksen.

Ben sessizce akarım nasılsa

Su gibi ayaklarının altından.